Sosyal Medya Bize Ne Yaptı?
- Lotus Danışmanlık
- 10 Eyl 2024
- 4 dakikada okunur

Son yıllarda hızla gelişen dijitalleşme ve internetin yaygınlaşması, sosyal medyayı hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline getirdi. Facebook, Instagram, Twitter ve TikTok gibi platformlar, günlük yaşamımızın bir parçası oldu. Ancak, bu platformların sunduğu kolaylık ve eğlence olanaklarının yanında, psikolojik sağlığımıza olan etkileri de önemli bir tartışma konusu haline geldi. Sosyal medyanın psikolojik etkileri üzerine yapılan çeşitli araştırmalar, bu platformların kullanımının bireylerin ruh sağlığı üzerindeki hem olumlu hem de olumsuz etkilerini ortaya koymuştur.
Sosyal medyanın birçok olumlu yönü bulunmakta. Özellikle sosyal destek sistemleri üzerinde büyük bir etkisi olduğu görülmektedir. İnsanlar, sosyal medya sayesinde arkadaşlarıyla, aileleriyle ve dünyadaki diğer insanlarla hızlı ve kolay bir şekilde iletişim kurabilmektedir. Bu platformlar, bireylerin sosyal ağlarını genişletmesine, yeni insanlarla tanışmasına ve çeşitli sosyal gruplara dahil olmasına olanak tanır. Ayrıca, özellikle pandemi döneminde, sosyal medya izolasyonla başa çıkmada önemli bir araç haline gelmiştir. Sosyal medya platformları, bireylerin kendilerini ifade etme ve yaratıcı içerikler üretme konusunda da fırsatlar sunmaktadır. Bu, özellikle sanatçıların, yazı yazmayı sevenlerin ve diğer yaratıcı bireylerin yeteneklerini sergilemelerine olanak tanır. Ayrıca, çeşitli eğitim içeriklerine erişim sağlamak ve dünya çapındaki olaylar hakkında anında bilgi sahibi olmak da sosyal medyanın faydaları arasındadır. Sosyal medya, bireylerin kendilerini ait hissedebilecekleri topluluklar bulmalarına yardımcı olur. Bu platformlar, farklı düşüncelere sahip insanlarla etkileşim kurarak kabul görme hissi oluşturur. Carnegie Mellon Üniversitesi'nin araştırmalarına göre, sosyal medya kullanıcıları, etkileşimler sayesinde yalnızlık hissini azaltma eğilimindedir. Anlık iletişim, sosyal bağları güçlendirebilir. Kullanıcılar, sosyal medya aracılığıyla ilham alabilecekleri rol modeller keşfedebilirler. Bu durum, kişisel gelişim ve motivasyon açısından olumlu bir etki yaratabilir.
Bir haftalık sosyal medya arasının, psikolojik sorunları azalttığı gözlemlenmiştir. Sosyal medya kullanımına ara veren kişilerin daha iyi hissettikleri ve kendilerine daha fazla zaman ayırdıkları tespit edilmiştir. Bu bulgular, sosyal medya kullanımının bireylerin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça ortaya koymaktadır. Bilinçli ve sınırlı bir kullanım, bu olumsuz sonuçları en aza indirmeye yardımcı olabilir.
Her ne kadar sosyal medya olumlu yönlere sahip olsa da, olumsuz etkileri de göz ardı edilmemelidir. Araştırmalar, sosyal medyanın aşırı kullanımının anksiyete, depresyon, yalnızlık ve düşük benlik saygısı gibi çeşitli psikolojik sorunlarla ilişkili olabileceğini ortaya koymaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri, sürekli olarak başkalarıyla karşılaştırma yapma eğilimidir. Sosyal medya platformlarında, kullanıcılar genellikle yaşamlarının en olumlu yönlerini paylaşır. Bu durum, diğer insanların yaşamlarının mükemmel olduğu yanılsamasını yaratabilir ve bireylerin kendi yaşamlarını bu idealize edilmiş görüntülerle kıyaslamasına neden olabilir. Sosyal medya kullanan bazı kişilerde "keyif alamama" durumu gözlemlenebilir. Bu, psikolojide depresyon belirtileri arasında yer alır. Özellikle sosyal medyada az arkadaşa sahip olan ve az etkileşime giren kişilerde ortaya çıktığı görülür. Sosyal medya kullanımı, uyku düzenini olumsuz etkileyebilir. Özellikle gece geç saatlerde sosyal medya ile etkileşimde bulunmak, uyku kalitesini düşürebilir. Yapılan araştırmalar, sosyal medya kullanımının sağlık problemleri, duygusal tükenmişlik ve düşük özgüven gibi sorunlarla ilişkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca, sosyal medyanın sürekli bir uyarıcı olması, bireylerin dikkat sürelerinde azalmaya ve üretkenliklerinin düşmesine yol açabilir.
FOMO (Fear of Missing Out) yani "gelişmeleri kaçırma korkusu" da sosyal medyanın ortaya çıkardığı yeni bir psikolojik kavramdır. Bireyler, sosyal medyada sürekli olarak bir şeyleri kaçırma korkusuyla daha fazla zaman geçirir ve bu da sosyal medya bağımlılığına yol açabilir. Sosyal medya bağımlılığı, kişinin günlük yaşam aktivitelerini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Sürekli bildirimlere maruz kalmak, bireylerin sosyal medya platformlarından kopmasını zorlaştırır ve bu da ciddi zaman yönetimi sorunlarına neden olabilir. "Kaçırma korkusu" (FOMO) ile başa çıkmak için, sosyal medya kullanımını azaltmak ve gerçek dünya ilişkilerine daha fazla odaklanmak önemlidir. Bu, yalnızlık hissini azaltabilir ve sosyal bağlantıları güçlendirebilir.
Sosyal medyanın psikolojik etkilerini yönetmek, bireylerin ruh sağlığını korumak için önemli bir adımdır. Sosyal medya kullanımını sınırlamak, günlük belirli saatlerde veya belirli sürelerle kısıtlama getirmek faydalı olabilir. Bu, kullanıcıların sosyal medyaya bağımlılık geliştirmesini önleyebilir. Araştırmalar, sosyal medya kullanımına bir süre ara vermenin (örneğin, bir hafta) ruhsal sağlık üzerinde olumlu etkiler yarattığını göstermektedir. Bu süre zarfında kullanıcılar kendilerine daha fazla zaman ayırarak stres ve kaygı seviyelerini azaltabilirler. Kullanıcılar, kendilerini kötü hissettiren veya olumsuz duygulara yol açan hesapları takip etmeyi bırakmalıdır. Olumlu ve destekleyici içerikler paylaşan hesaplara yönelmek, ruh halini iyileştirebilir. Sosyal medyada daha üretken ve olumlu içerikler paylaşmak, kullanıcıların kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olabilir. Bu, kişisel gelişimi destekleyici bir ortam yaratır. Eğer sosyal medya kullanımı kaygı ve depresyon gibi sorunlara yol açıyorsa, profesyonel bir yardım almak önemlidir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) gibi yöntemler, olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye yardımcı olabilir. Kullanıcılar, sosyal medya kullanımının kendilerini nasıl hissettirdiğini düzenli olarak gözlemlemelidir. Bu, olumsuz etkilerin farkına vararak gerekli önlemleri almayı kolaylaştırır. Bu stratejiler, sosyal medyanın psikolojik etkilerini daha sağlıklı bir şekilde yönetmeye yardımcı olabilir. Bireylerin, sosyal medya ile olan ilişkilerini gözden geçirerek daha dengeli bir kullanım sağlamaları önemlidir.
Sosyal medyanın psikolojimiz üzerindeki etkileri oldukça karmaşık ve çok boyutludur. Bu platformlar, sosyal destek sağlama, bilgiye erişim ve kendini ifade etme gibi olumlu fırsatlar sunsa da, aynı zamanda psikolojik sağlık sorunlarına yol açabilecek birçok risk de barındırmaktadır. Bu nedenle, sosyal medya kullanımını bilinçli ve dengeli bir şekilde yönetmek, psikolojik sağlığımızı koruma açısından büyük önem taşır. Sağlıklı sınırlar belirlemek, çevrimiçi ve çevrimdışı yaşam arasında denge kurmak, sosyal medyanın olumsuz etkilerinden korunmamıza yardımcı olabilir. Sosyal medyanın psikolojik etkileri, bireylerin kullanım şekline ve kişisel özelliklerine bağlı olarak değişir. Ölçülü ve bilinçli bir kullanım, olumlu deneyimler sunarken, aşırı ve bilinçsiz kullanım ciddi ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, sosyal medya kullanımının etkilerini anlamak ve yönetmek, bireylerin daha sağlıklı bir yaşam sürdürmeleri açısından önemlidir.
Psikolog
Beyza Tezcan
Yorumlar